Ekonomide 380 milyar $’lık afet kaybı
Küresel ekonomik kayıplar üst üste sekizinci kez 300 milyar doları aştı ve uzun vadeli ortalamanın yüzde 22 üzerinde gerçekleşti. Geçen yıl dünya genelinde sigortacılar, 21. yüzyıl ortalamasının (90 milyar dolar) ve on yıllık ortalamanın (110 milyar dolar) üzerinde, 118 milyar dolar tutarında hasar ödemesi yaptı.
2023’teki ekonomik kayıpların yaklaşık dörtte biri, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerden kaynaklandı. Bu depremlerin binalar ve altyapı üzerindeki etkileri 90 milyar dolardan fazla zarara yol açtı.
Bu felaketler, Türkiye’de, Suriye’de, Orta Doğu’da ve tüm EMEA bölgesinde kaydedilen en maliyetli doğal afet olarak gösterildi. Yaşanan şiddetli fırtınalar da en fazla ekonomik kayba neden olan olaylar arasında yer aldı. En büyük kayıplar ise ABD ve Avrupa’da görüldü. Avrupa’da İtalya, Yunanistan, Slovenya ve Hırvatistan sigortalar açısında hava koşullarına bağlı en maliyetli olayların yaşandığı ülkeler arasında yer aldı.
2023’te küresel doğal afetler nedeniyle en az 95 bin kişi hayatını kaybetti. Bu rakam 71 bin olan 21. yüzyıl ortalamasının oldukça üzerinde. Ölümlerin yaklaşık yüzde 62’si ise Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerden kaynaklı oldu. Söz konusu depremler 2010 yılında Haiti’de meydana gelen yıkıcı sarsıntıdan bu yana yaşanan en ölümcül küresel felaket olarak gösterildi.
Sigorta bilinci yeterince gelişmedi
Aon Türkiye Eş CEO’su Ferhan Özay, “Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından, zorunlu deprem sigortası olup depremde hasar gören konutlara kuruluşundan bugüne kadar toplam 35 milyar 906 milyon lira hasar ödemesi yaptı.
Bu tutarın 34 milyar 440 milyon lirası 6 Şubat depremlerinden sonra ödendi. Depremlerin gündeme getirdiği eksik sigorta uygulamaları ve düşük sigorta penetrasyonunun nedenlerinden birisi sigorta bilincinin yeterince gelişmemesidir. Bu durum, gerek sigorta yaptırmanın önemini, gerekse de imar kanununun düzenlenmesi ve uygulanmasının kritik önemini bir kez daha ortaya koymuştur” diye konuştu.
Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay ise “Günümüzde iklim değişikliğinin yarattığı riskler olasılıktan çıkıp kesinliğe dönüşmüş durumda. Buna karşın 2023 yılında hava ve iklimle ilgili kayıpların yalnızca yüzde 40’ının sigorta kapsamında olması sigorta sektörü açısından da bu konuda hala katetmemiz gereken mesafeler olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.