Başkanlığını yaptığı ‘Depreme Dirençli Kent Esenyurt’ programında konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “Depremle baş etmenin tek yolu deprem dirençli yerler yapmak. Esenyurt’u deprem dirençli kent yapmam mümkün ama sadece Esenyurt Belediyesi ile olmaz. Arkamızda hükümet ve İBB de olmalı. Halkla, hükümetle birlikte kenetlenerek biz bu kenti deprem dirençli yapabiliriz ve bu bütün Türkiye’ye örnek olur” dedi.
Toplantıda Başkan Bozkurt, göreve geldiği günden bu yana ilçede doğal afetlere hazırlık noktasında yapılan çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştirirken, Prof. Dr. Naci Görür ise Marmara’da beklenen depremin Esenyurt’a olası etkilerini anlattı.
Marmara Bölgesi’nin önemli bir tehdit altında olduğunu vurgulayan Görür, “Bu deprem olursa Marmara kıyısında olan ilçeleri ciddi şekilde etkiler. O yüzden halk olarak bilinçli olmalıyız. Siyasilerden deprem dirençli kent çalışmaları yapmalarını istemeliyiz. Esenyurt’u depreme dirençli kent haline getirmek için Esenyurtlular olarak imar ve iskâna, yönetmeliklere uygun olmayan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz. Sizlerden ricamız bize yardımcı olun. Ailenizin can güvenliği için bu çalışmada belediyeye destek olun” diye konuştu.
“TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK DİZ ÇÖKER”
Depremin siyaset üstü bir konu olduğuna dikkati çeken Görür, şunları ekledi:
“Depreme bakarken siyaseti bırakın ama oy vereceğiniz insanlardan deprem dirençli olmasını isteyin. Bunu Türk milleti yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız. Yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomi olmak üzere belirlediğimiz bu 6 bileşeni düzgün yaparsak Esenyurt’a deprem geldiğinde minimum kayıpla atlatırız. Deprem dirençli yerleşim alanları yapmak için siyaseti de ikna edeceğiz. Birbirimizle dayanışarak bu işin altından kalkacağız. Yoksa Marmara’da deprem olursa ve sanayi çarkları durursa, ülke ekonomik olarak biter. Türkiye’nin GSMH’nın yüzde 60’ını karşılayan Marmara Bölgesi’nin bitmesiyle Türkiye ekonomik olarak diz çöker.”